Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nesligül Yıldırım, kadınlarda erkeklere oranla 10 yıl kadar geç ortaya çıkan kalp ve damar hastalıklarının, süre avantajına rağmen kadın ölümlerinin en sık görülen nedeni olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kalp damar hastalıklarının, ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer aldığını belirterek, Türkiye'de her yıl yaklaşık 200 bin kişinin kalp damar hastalıkları nedeniyle yaşamını yitirdiğini, bu sayının, önlem alınmazsa, 300 bine ulaşabileceğinin tahmin edildiğini açıkladı.
Son yıllarda kalp ve damar hastalıklarındaki artışın en önemli nedeninin, hastalığı oluşturan risk faktörlerindeki değişiklikler olduğunu dile getiren Yıldırım, "Endüstriyel toplumların ortak sorunu haline gelen hareketsiz yaşam tarzı, obezite, yağlı, tuzlu beslenme alışkanlığı ve sigara kullanımındaki artış, kalp ve damar hastalıklarının günümüzdeki patlamasının en önemli nedenidir. Türk diyabet çalışmasının verileri ışığında ülkemizdeki en önemli sorunun, topluma giderek yayılan obezite ve şeker hastalığı olduğunu söylemek mümkündür" diye konuştu.
Yıldırım, yapılan araştırmaların tüm dünyada kalp krizi geçirme riskinin daha erken yaşlara doğru kaydığını gösterdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Özellikle ülkemiz, 50 yaş altındaki kalp krizlerinde Avrupa'da en ön sırada yer alıyor. Bunun en önemli sebebi, yaşam tarzındaki hatalar olarak görülüyor. Gençler son yıllarda artan fast-food tarzı yiyecekler gibi sağlıksız beslenme tarzı, vücuda gereğinden fazla yağ, karbonhidrat ve tuz alınmasına yol açıyor. Bu da kilo alımına, yağ birikimine ve damarların sertleşmesine neden oluyor. Üstüne üstlük bir de sigara ve stres eklenince, kalp krizi riski artıyor. Ayrıca küçük yaşlardan itibaren egzersizden uzak bir yaşam biçimi de riskin artmasına katkıda bulunuyor. Gençlerimizde kontrolsüz televizyon seyretme alışkanlığı ile birlikte internet ve konsol oyunları hareket azlığına yol açarak kalp damar hastalıklarına davetiye çıkartıyor."
- "Kalp krizi, gençlerde daha ölümcül seyrediyor"
Prof. Dr. Yıldırım, gençlerde, yaşlılara kıyasla önceden belirti vermeyen ani kalp krizi riskinin yüksek olduğunu belirterek, yaşlılarda kalp krizi esnasında ana damar tıkanınca yan damarların devreye girdiğini, gençlerin ise böyle bir şansının genelde olmadığını bildirdi.
Gençlerin kalp krizine hazırlıksız yakalandığını anlatan Prof. Dr. Yıldırım, şöyle konuştu:
"Bu nedenle kalp krizi, gençlerde daha ölümcül seyrediyor. Özellikle eroin, kokain ve marihuana gibi uyuşturucu maddeler gençlerde ani kalp krizinin en önemli nedenlerinden biri kabul ediliyor. Bununla birlikte genç ölümler, doğumsal kalp hastalıklarına, ani gelişen ritm bozukluklarına da bağlı olabiliyor. Bu nedenle ailesinde genç yaşta ani ölüm hikayesi olan kişilerin bir kalp uzmanına başvurmalarını öneriyoruz."
- "Her 3 kadından biri kalp hastalıklarına bağlı kaybediliyor"
Prof. Dr. Yıldırım, kadınlarda kalp ve damar hastalıklarının, erkeklere oranla 10 yıl kadar geç ortaya çıktığını ancak bu süre avantajına rağmen kalp ve damar hastalıklarının kadın ölümlerinin en sık nedeni olarak karşılarına çıktığını kaydetti.
Her 30 kadından birinin meme kanserinden ölürken, her 3 kadından birinin ise kalp hastalıklarına bağlı kaybedildiğini belirten Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
"Üstelik kalp rahatsızlığı nedeniyle ölen bu kadınların, yüzde 60-65'inin de ölmeden önce kalp rahatsızlığı şikayeti bulunmuyor. Dikkati çeken diğer bir konu, kalp hastalıklarına zemin hazırlayan risk faktörlerinin, günümüzde genç kadınlarda dahi ürkütücü düzeylere gelmiş olması. Bu nedenle hem kadınlarımız hem de hekimler arasında bu hastalıklarla ilgili farkındalığı artırmak çok önemli."
Yıldırım, çabuk yorulan, sinirlenen, nefes darlığı çeken, yemek sonrasında göğüs bölgesinde yanma veya sıkıştırıcı tarzda ağrısı olanlar ile çarpıntı ve ritim düzensizliği olanların bir kalp hekimine başvurmaları gerektiğine dikkati çekerek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Özellikle göğüs ağrısı, insanlar tarafından çok karıştırılan bir durum. Göğüs boşluğunda birçok organ var. Safra kesesi ve mide ağrıları göğse vurabiliyor. Reflü dediğimiz mide içeriğinin yemek borusuna kaçması, kas-iskelet sistemindeki rahatsızlıklarda da göğüs ağrısı hissedilebiliyor. Bu tip durumlarda ağrının kalp kökenli olup olmadığının doktor tarafından ayırt edilmesi gerekiyor. Bilhassa stresli, kilolu, sigara içen ve egzersizden uzak yaşayanların göğüs ağrısı hissettiklerinde bir hekime görünmeleri şart. Gizli kalp, kalbi besleyen damarlarda önemli derecede darlık olduğu halde hastanın bir yakınmasının olmamasıdır. Bazen çabuk yorulma, hazımsızlık tarzından müphem, hafif yakınmalar da olabilir. Hastayı uyaran bir şikayet bulunmadığından farkında olmadan kalp krizi geçirme riski altındadır. Özellikle şeker hastalarında ve yaşlı kişilerde bu durumla sık sık karşılaşıyoruz. Genel olarak risk faktörlerine sahip kişilerin gizli kalp hastalığına karşı dikkatli olmalarını ve şikayetleri olmasa dahi genel kontrol amaçlı hekime başvurmalarını öneriyoruz."


Kaynak: AA